Futbol üzerine konuşuluyordu ki dalgalı saçlı, burnu büyük adam konuşuverdi.
"Efendim şimdi bu gariban ve cahil halk maçlara gidince bağırmak istiyor."Televizyon başındaki potansiyel gariban ve cahiller birbirimize bakakaldık.
Böyle fırsatları kaçırmayan kayınvalidem lafı gediğine koyuverdi:
- Bakma öyle saf saf sana söylüyor.
Onlar ve halk.
Gariban ve cahil halk.
Televizyon ekranlarında haftanın yedi günü bir muhabir çemberinin ortasından "çocuklar" diye söze başlarken gördüğümüz Türkiye eski güzeli, tenisçi, şarkıcı, aktris hanımefendinin eski eşi olan bu adam onu dinleme gafletinde bulunan insanların sosyal statülerini bir cümle ile şappadanak saptayıvermişti.
"Gariban ve cahil."
Bu noktada sosyal bir mesaj vermek lazım ama vermeyeceğim.
Hem ben niye üstüme alayım canım.
Ben onlardanım.
Söylemesi ayıp benim televizyona çıkmışlığım var.
Oradan kurtarıyorum işi.
Bir kere de manken görmüştüm canlı olarak.
Adımız çıkar diye konuşmamıştık gerçi.
Ünlü olmak zor zanaat.
Sözlerime son verirken yazılarımı okuyan ve yorumlarıyla beni yalnız bırakmayan halkıma teşekkürlerimi sunuyorum.
Beni sizler yarattınız.
Halkım benim!
:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız bizim için değerli. Lütfen yazıyla ilgili görüşlerinizi bizimle paylaşınız.