On yedi yıl bilfiil öğrencilik yapmış biri olarak itiraf etmeliyim ki çarpık eğitim anlayışımızın en çarpık örneklerinden biriyim.
— estağfurullah!
Yok yok öyleyim.
— Aha da ben demiştim size bu adamda bir şey var diye. Gördün mü bak çarpıkmış.
Efeniim ben Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümü mezunuyum.
Hemen hor görmeyelim lütfen.
Üniversiteyi kazanmaktan bile zordu, bu okullara girebilmek.
— Çüüüş!
Tamam birazcık mübalağa etmiş olabilirim ama zordu gerçekten.
O yıllarda bu okullar ortalamaya göre değil de merkezî sınavla öğrenci alıyordu.
Çarpıklık bununla kalsa neyse aynı bölümün bir de yükseğini okudum.
Yıldız Üniversitesi Kocaeli Meslek Yüksek Okulu.
— Beh beh
— estağfurullah!
Yok yok öyleyim.
— Aha da ben demiştim size bu adamda bir şey var diye. Gördün mü bak çarpıkmış.
Efeniim ben Endüstri Meslek Lisesi Elektrik Bölümü mezunuyum.
Hemen hor görmeyelim lütfen.
Üniversiteyi kazanmaktan bile zordu, bu okullara girebilmek.
— Çüüüş!
Tamam birazcık mübalağa etmiş olabilirim ama zordu gerçekten.
O yıllarda bu okullar ortalamaya göre değil de merkezî sınavla öğrenci alıyordu.
Çarpıklık bununla kalsa neyse aynı bölümün bir de yükseğini okudum.
Yıldız Üniversitesi Kocaeli Meslek Yüksek Okulu.
— Beh beh
Mezun olmayı başaranların tekniker unvanını aldığı okul. (bakınız tekniker: Piyasada yüksek amele çeyrek mühendis muamelesi gören ara elaman.)
— İyi de bu kadar yıl elektrik okuyup niye edebiyat öğretmeni oldun? Hem ne alaka elektrikle edebiyat?
İkisi de "e" ile başlıyor daha ne olsun.
İkisi de "e" ile başlıyor daha ne olsun.
Bu soruya sizi tatmin edecek bir cevabım yok.
Ama özellikle yüksekokul yıllarında elektrik devrelerine getirdiğim edebî yaklaşımlar başta hocaların olmak üzere herkesin dikkatini çekiyordu :)
Ben edebiyat okumalıydım.
Ama özellikle yüksekokul yıllarında elektrik devrelerine getirdiğim edebî yaklaşımlar başta hocaların olmak üzere herkesin dikkatini çekiyordu :)
Ben edebiyat okumalıydım.
— Havanı sevsinler senin!
O yıllarda profesyonel olur muyum acaba ümidiyle futbol oynadığımı hatta Beden Eğitimi öğretmeni olmak için Uludağ Üniversitesinin sınavlarına girdiğimi de hesaba katarsam çarpıklık diz boyu ya neyse o taraflara pek girmeyeyim.
Benim edebiyat öğretmeni olmamdaki en büyük pay bugün bile saygı ile andığım(!) lisedeki edebiyat öğretmenime aittir.
Canım hocam benim! Sesi hâlâ kulaklarımda.
Sesi diyorum çünkü yüzünü pek görmezdik. Genelde derse gazetesi ile gelir. Konuşması gerektiği zaman bile o gazetenin arkasından konuşurdu: "Siz edebiyatı ne yapacaksınız, fabrikada işçi olacak adamın nesine edebiyat?"
Anlayışını sevsinler senin.
Hülasa benim edebiyata meylim sadece bir meraktı.
Lisede edebiyat dersi görememiş bir öğrencinin bastıramadığı merakı.
Lisede edebiyat dersi görmüş olsaydım edebiyatı bu kadar merak etmeyecek iki yılın üzerine dört yıl daha üniversite okumayıp efendi efendi fabrikanın birinde tekniker tekniker çalışacaktım.
Şimdi uğraş dur.
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
Hep beraber söylüyoruz.
Mefûlü ...
Şiişt kime diyorum.
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün.
2005
Benim edebiyat öğretmeni olmamdaki en büyük pay bugün bile saygı ile andığım(!) lisedeki edebiyat öğretmenime aittir.
Canım hocam benim! Sesi hâlâ kulaklarımda.
Sesi diyorum çünkü yüzünü pek görmezdik. Genelde derse gazetesi ile gelir. Konuşması gerektiği zaman bile o gazetenin arkasından konuşurdu: "Siz edebiyatı ne yapacaksınız, fabrikada işçi olacak adamın nesine edebiyat?"
Anlayışını sevsinler senin.
Hülasa benim edebiyata meylim sadece bir meraktı.
Lisede edebiyat dersi görememiş bir öğrencinin bastıramadığı merakı.
Lisede edebiyat dersi görmüş olsaydım edebiyatı bu kadar merak etmeyecek iki yılın üzerine dört yıl daha üniversite okumayıp efendi efendi fabrikanın birinde tekniker tekniker çalışacaktım.
Şimdi uğraş dur.
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün
Hep beraber söylüyoruz.
Mefûlü ...
Şiişt kime diyorum.
Mefûlü mefâîlü mefâîlü feûlün.
2005
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız bizim için değerli. Lütfen yazıyla ilgili görüşlerinizi bizimle paylaşınız.